İnsanlık tarihi çok sayıda faktörün etkileşimiyle meydana gelen bir süreçtir. Bu süreçte insani yaratım ve atılımlar kadar, yıkımlar da önemli rol oynarlar. Yaratıcı yıkımlar kendisinden önce gelen alışılagelmiş geleneksel yapıları zayıflatırken, insan faillerin özgürleşerek yeni atılımlar gerçekleştirmesine önayak olurlar. Bu anlamda yirminci yüzyılın son çeyreğinde gerçekleşen internet devrimi, kendisine kadar gelen insani iletişimin kalıplaşmış yapılarını değişime ve dönüşüme zorlamıştır. Yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğinde ise blok zinciri teknolojisinin icadı, failler arasındaki insani iletişimde aracılık rolü üstlenen merkezi otoritelerin gücünü zayıflatmaktadır. İnsanlar arasındaki veri ve değer nakillerinin merkezîleşmiş otoritelerin denetim ve kısıtlamalarından azade bir biçimde gerçekleştirilebilmesi, tüm toplumsal, politik ve ekonomik etkileri öngörülemeyecek olan bir yaratıcı yıkımdır. Kişilerin, egemen bir merkezi otoritenin kontrolünde olmadan, eşler arasında veri ve değerleri bir mekana bağımlı olmaksızın nakledebilmeleri, insani iletişimde gerçekleşen en kapsamlı devrimlerden biridir. Bu kapsamda, bu makale blok zinciri teknolojisi sayesinde, veri ve değer kaynaklarının çeşitlendiği koşullarda, insan faillerin özgürleşebilirliğinin ne şekilde arttığını inceler.

It is a process that happens as a result of the interaction of many elements throughout human history. Destructions, as well as human inventions and breakthroughs, play a significant role in the evolution of the universe. While creative destructions weaken the common traditional frameworks that existed before them, they also liberate human actors, allowing them to create discoveries that would otherwise be impossible. Consequently, the internet revolution that occurred throughout the final quarter of the twentieth century drove the preconceptions of human communication to evolve and transform. Meanwhile in the twenty-first century's first quarter, the advent of blockchain technology is undermining the power of centralized authorities, which act as a sort of middleman between parties engaged in human contact and interaction. Moreover, the ability to conduct data and value transfers between people outside of centralized authority supervision and limits constitutes creative destruction, with unforeseeable social, political, and economic consequences. Individuals can share data and values "peer to peer" without being controlled by a sovereign centralized authority, which represents one of the most comprehensive revolutions in human communication history. Aiming to contribute to that understanding, this research investigates how the liberation of human actors rises in situations in which data and value sources are diversified through the use of blockchain technology.