Amaç: Mahkumlar arasında intihar girişimleri yaygındır. Çalışmalar madde kullanımı, depresyon ve umutsuzluk duygusunun intihar girişim(ler)i üzerindeki etkisine işaret etmektedir, ancak konuyla ilgili mahkumlarla yapılmış sınırlı sayıda çalışma vardır. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı depresif semptomların ve umutsuzluk duygusunun intihar girişimleri üzerindeki etkisini incelemek ve ceza infaz kurumuna girmeden önce madde kullanımı olan ve olmayan mahkumlarda hangi değişkenin intihar girişim(ler)i üzerinde daha etkili olduğunu ortaya koymaktır. Yöntem: Bu çalışmada, 139 madde kullanmış ve 132 madde kullanmamış erkek mahkumla çalışılmıştır. Depresif semptomları ölçmek için Beck Depresyon Envanteri, umutsuzluk duygusunu ölçmek için Umutsuzluk Ölçeği Kullanılmıştır. Bulgular: Madde kullanımı olan mahkumların % 37,4’ünde, madde kullanmamış olan mahkumların ise % 10,6’sında yaşam boyu intihar girişim(ler)i olduğu bulunmuştur. Ayrıca madde kullanım davranışı ile intihar girişimleri arasındaki ilişkinin, intihar girişimleri ile depresif semptomlar ve umutsuzluk duyguları arasındaki ilişkiden istatistiki olarak daha yüksek olduğu görülmüştür. Lojistik regresyon analizi sonucuna göre, cezaevine girmeden önce madde kullanımı olan mahkumların intihar girişim(ler)i riskinde umutsuzluk duygusunun önemli bir yordayıcı değişken olduğu bulunmuştur. Diğer yandan, cezaevine girmeden önce madde kullanımı olmayan mahkumların intihar girişimlerinde ise depresif semptomların önemli bir yordayıcı değişken olduğu görülmüştür. Sonuç: Çalışmanın sonuçları göz önüne alınarak, mahkumlarda intihar girişimlerini önlemeye yönelik psikososyal çalışmaların yapılması ve önleyici politikaların geliştirilmesi gerektiği önerilmektedir

Objective: Suicide attempt(s) are common among prisoners. Some studies highlight the effect of substance use, depressive symptoms, and sense of hopelessness on suicide attempt(s), but still there is a paucity of research on this issue among prison population. To address this gap this study aims to examine the effect of the depressive symptoms and sense of hopelessness on suicide attempts, and which variable are more effective on suicide attempt(s) among prisoners with and without substance use before incarceration. Method: For the current study, 139 male prisoners with substance use and 132 non-user prisoners were recruited. Beck Depression Inventory was used to measure symptoms of depression and The Hopelessness Scale was used to measure of sense of hopelessness. Results: 37.4% of prisoners with substance use and 10.6% of prisoners without substance use have a history of suicide attempt(s). It was found that the relationship between suicide attempt(s) and substance use is statistically higher than the relationship between suicide attempt(s) and symptoms of depression, and sense of hopelessness. Logistic regression analysis showed that the sense of hopelessness was a significant predictor of suicide attempt(s) among prisoners who used substance before incarceration. Otherwise, depressive symptoms was a significant predictor of suicide attempt(s) among prisoners who did not use substance before incarceration. Conclusion: Based on the current results, it is recommended that psychosocial studies should be conducted, and social policies should be developed to prevent suicide attempt(s) among prisoners.