Psikanalizin on dokuzuncu yüzyılın sonu ve yirminci yüzyılın başlangıcındaki doğumu histerik patoloji üzerindeki yoğunlaşmasıyla karakterizedir. Psikanalizin yirminci yüzyılın ikinci yarısındaki araştırma odağı ise narsisizm ve sınırda kişilik patolojileri olmuştur. Bu dönemde, sadece klinik değil kültürel değişkenler de narsisizmin ne kadar baskın bir olgu olduğunu gözler önüne serer. Bu sebeple söz konusu zeitgeist “narsisizm kültürü" olarak da anılır. Bu yazıda narsisizm olgusu öncelikle içerdiği bir dizi psikanalitik kavramın perspektifinde ele alınmaktadır: Anaklitik ve Narsisistik Nesne Seçimleri; Nesne Libidosu-Narsisistik Libido Karşıtlığı; Narsisistik Kişilik Bozukluğu; Benlik Ideali; Psikosomatik Bütünleşme Sorunsalı; Sahte Kendilik; Utangaç Narsisist; “Zihin Nesne". Bu kavramlar ele alınırken Freud'dan başlayarak günümüzün psikanalitik yaklaşımlarına kadar narsisizm olgusunun açıklanmasındaki değişimler ve farklara da değinilmektedir. Ayrıca günümüzün psikanalizinde narsisizmin konusunda hakim olan iki temel yaklaşım olan Kernberg ve Kohut’un terapileri teknik özellikleri açısından özetlenmektedir.

The birth of psychoanalysis at the junction of nineteenth and twentieth centuries was characterized by its concentration on hysteric pathology whereas its focus of exploration has become narcissism and borderline pathology in the second half of the twentieth century. During this period of time not only clinical phenomenon but also cultural entities have revealed that narcissism has become an overemphasized concept. That's why the zeitgesit in which it flourished was called "the culture of narcissism." The phenomenon of narcissism is discussed in respect of various psychoanalytic concepts in this article: Anaclitic and Narcissistic Object Choice; The Contrast of Object Libido and Narcissistic Libido; Narcissistic Personality Disorder; Ego Ideal; the Problematics of Psychosomatic Unity; False Self; Shy Narcissistic Character; "Mind Object." Such an exploration is made through a historical perspective from the theory of S Freud to the contemporary psychoanalytic approaches by focusing on the differences between different schools. Furthermore the therapeutic approaches of Otto Kernberg and Heinz Kohut which are dominant among the psychoanalytic treatments of narcissistic pathology in today's psychoanalysis will be summarized in respect of their technical characteristics.