Klinik Psikiyatri Dergisi; 2020;23(3):256-265
Bir ayaktan tedavi birimine başvuran alkol ve madde kullanım bozukluğu tanılı kadın hastalarda klinik özellikler, ek ruhsal hastalıklar ve tedavi sonuçları
E Aldemir
Ege Üniversitesi, İzmir
Alkol ve madde bağımlılığına yönelik yapılan
çalışmalar, tarihsel olarak, kadın hastaları ihmal etmiş ve
sadece erkek hastalarda yapılan çoğu çalışmanın
sonuçları kadın popülasyonuna genelleştirilmiştir. Bu
çalışmada, alkol/madde kullanım bozukluğu nedeniyle
tedavi olmak üzere bir bağımlılık polikliniğine başvuran
kadın hastalarda, sosyodemografik özelliklerin,
alkol/madde kullanım özelliklerinin, ek ruhsal
hastalıkların ve tedavi ve izlem sonuçlarının geriye dönük
olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Ege
Üniversitesi Bağımlılık Polikliniği’ne 1 Mayıs 2013 ile 31
Ağustos 2018 tarihleri arasında ardışık olarak başvuran
ve DSM 5’e göre alkol/madde kullanım bozukluğu tanısı
alan 68 kadın olgunun dosyası incelendi. Bulgular:
Olguların %60.3’ünde alkol, %39.7’sinde madde
kullanım bozukluğu mevcuttu. Madde kullanım
bozukluğu tanısı olanlarda ağırlıklı olarak kullanılan
madde %44.4 ile çoğul madde idi. Alkol kullanım
bozukluğu tanılı olgularda sorunlu alkol kullanımı süresi
8.3±7.8 yıl, madde kullanım bozukluğu tanılı olgularda
sorunlu madde kullanımı süresi 7.6±5.4 yıldı. Alkol
kullanım bozukluğu olan grubun sorunlu alkol
kullanımına başlama yaşı, madde kullanım bozukluğu
olan grubun sorunlu madde kullanımına başlama
yaşından daha büyüktü (t=3.643, p=0.001). Tüm
olguların %54.2’sinde depresif bozukluk mevcuttu.
Olguların %70.5’i en azından 1 ay süreyle kontrole
gelmiş, en azından 1 ay süreyle kontrole gelen olguların
%47.9’u idame tedavi almış ve kontrole geldiği süre
boyunca %37.5’i tam ayıklığı sağlamıştı. Sonuç:
Alkol/madde kullanım bozukluğu tanılı kadın hasta
grubunda, sosyodemografik ve klinik özelliklerin
değerlendirildiği, ülkemizdeki en geniş örneklemli bu
çalışmanın bulguları, kontrollü ve uzunlamasına izlemli
çalışmalarla geliştirilmeli ve desteklenmelidir.
Clinical features, comorbid mental disordersand treatment outcomes in female patientswith alcohol and drug use disorder admitted toan outpatient treatment unit: A retrospectivestudy
The studies on alcohol/drug addiction have historically neglected female patients and the results of most studies exclusively conducted on male patients have been generalized to include female population. This study aims to retrospectively investigate the sociodemographic characteristics, alcohol/drug consumption characteristics, comorbid mental illnesses, treatment and follow-up results in female patients who applied to an outpatient addiction clinic for the treatment of alcohol/drug use disorder. Method: The patient files of the consecutive 68 women who visited Ege University Outpatient Addiction Clinic between May 1, 2013 and August 31, 2018 and were diagnosed with alcohol/drug use disorder according to DSM-5 were analyzed. Results: The findings revealed that 60.3% of patients had alcohol, 39.7% had drug use disorder. The drug mainly used by the ones diagnosed with drug use disorder was polydrug with a ratio of 44.4%. The duration of problematic alcohol use in the women diagnosed with alcohol use disorder was 8.3±7.8 years, the duration of problematic drug use in the women diagnosed with drug use disorder was 7.6±5.4 years. The age of onset of problematic alcohol use in the group with alcohol use disorder was higher than the age of onset of problematic drug use in the group with drug use disorder (t=3.643, p=0.001). Depressive disorder was observed in 54.2% of all patients. 70.5% of patients attended outpatient clinic follow-up at least for a period of 1 month, 47.9% of the patients who attended follow-up appointments at least for a period of 1 month received maintenance treatment and 37.5% of those maintained complete abstinence during that period. Discussion: The findings of this study with the largest sample in our country where sociodemographic and clinical characteristics are evaluated in a group of female patients diagnosed with alcohol/drug use disorder should be developed and supported by controlled and longitudinal follow-up studies.