Grup psikoterapileri sık görülen ruhsal hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır ve bilişsel davranışsal, psikanalitik, dinamik, etkileşimsel, psikoeğitimsel, psikodrama gibi birçok teknik kullanılarak uygulanabilmektedir. Bu çalışmada sık görülen ruhsal hastalıklar tanısı ile kapalı, eklektik grup psikoterapisi programında tedavi edilen hastaların tedaviden faydalanmalarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmamızda Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Psikosomatik Ünitesi’nde Ocak 2010- Haziran 2018 tarihleri arasında tedavisi tamamlanan ve çalışmaya katılmaya onay veren olgular (n=116) ile telefon ile görüşülmüştür. Hastalardan yatış sırasında aldıkları tedaviden gördükleri faydayı 10 üzerinden Likert tipi değerlendirmeleri istenmiştir. Ayrıca tedavi tekniklerini en çok faydalandıklarından en aza doğru sıralamaları istenmiştir. Sonuç olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Psikosomatik Ünitesi’nde tedaviye dirençli olarak değerlendirilen hastalarda 2 ay süre ile uygulanan tedavi modeli ile tedaviden iyi düzeyde fayda sağlanmış ve hastaların iyilik halleri uzun süreli olmuştur. Buna ek olarak, çalışmamızda grup psikoterapisinin bu modeldeki en önemli tedavi edici faktör olduğu saptanmıştır. Çalışmamız farmakoterapi ile birlikte grup psikoterapisin ana unsur olarak yer aldığı tedavi modelinin etkinliğini göstermesi açısından önemlidir

Group psychotherapies are used in the treatment of common mental disorders and can be applied by using many techniques such as cognitive behavioral, psychoanalytic, dynamic, interactive, psychoeducational and psychodrama. The aim of this study was to evaluate the benefits of treatment for patients who treated in closed, eclectic group psychotherapy program and followed up with the diagnosis of common psychiatric disorders. In this study, the patients (n:116) who completed the treatment between January 2010 and June 2018 in Psychosomatic Unit of the Department of Mental Health and Diseases of Ankara University Faculty of Medicine were interviewed by telephone. We asked patients to evaluate the benefits they got from the treatment during hospitalization on a Likert-type scale out of 10. In addition, they were asked to sort the treatment techniques. Consequently, the treatment model which applied in Ankara University Faculty of Medicine Psychosomatic Unit, for 2 months, provided good benefit and long-term well-being of the patients. In addition, in this study it was found that group psychotherapy itself was the most important therapeutic factor in this treatment model. Our study is important for showing the effectiveness of the treatment model in which pharmacotherapy and group psychotherapy are the main elements.