Sürekli Genital Uyarılma Bozukluğu eş zamanlı cinsel fantezi, cinsel arzu ya da cinsel uyarı olmadan, kendiliğinden ortaya çıkıp saatler veya günlerce devam edebilen istenmeyen, kontrol edilemeyen ve sürekli genital uyarılma belirtileri ile karakterizedir. Hastalar, yanlışlıkla hiperseksüalite tanısı almaktan korktukları için çoğu zaman bu durumu sağlık çalışanları ile paylaşmakta zorlanırlar ve sıklıkla Obsesif Kompulsif Bozukluk, Majör Depresif Bozukluk gibi farklı tanılar alırlar. Bu nedenle Sürekli Genital Uyarılma Bozukluğu’nun gerçek yaygınlığı, patofizyolojisi ve etiyolojisiyle ilgili çok az şey bilinmektedir. Ayrıca henüz konu ile ilgili yapılmış çalışma bulunmadığından bu alandaki bilgilerimiz vaka bildirimleri ile sınırlıdır. Tedavisi konusunda bir uzlaşma olmamakla beraber psikiyatrik yazında pregabalin, klomipramin, duloksetin, klonazepam, vareniklin, olanzapin, risperidon kullanımıyla ilgili olgu sunumlarının yanı sıra hipnoterapi, fizyoterapi ve elektrokonvulsif terapi (EKT) kullanımıyla ilgili bildirimler mevcuttur. Bu nedenle bu olgu sunumunun amacı, daha önce genital uyarılma belirtilerini herhangi bir psikiyatrist ile paylaşmamış, on altı yıldır İki Uçlu Duygudurum Bozukluğu, Obsesif Kompulsif Bozukluk, Anksiyete Bozukluğu ve Majör Depresif Bozukluk gibi farklı tanılarla çeşitli antidepresan, antipsikotik, anksiyolitik ve duygudurum dengeleyici ilaç kullanımı olan 42 yaşında bir kadın Sürekli Genital Uyarılma Bozukluğu olgusunda duloksetin ile başarılı tedavi sürecinin detaylandırılmasıdır.

Persistent Genital Arousal Disorder is characterized with unwanted, uncontrollable and persistent genital arousal symptoms that occur spontaneously in the absence of simultaneous sexual fantasy, sexual desire or sexual stimulation. The condition may last for hours or days. Patients often find it difficult to share this condition with their health care providers because they are afraid of being diagnosed with hypersexuality and they often get different psychiatric diagnoses such as Obsessive Compulsive Disorder and Major Depressive Disorder. Therefore, little is known about the real prevalence, pathophysiology or etiology of Persistent Genital Arousal Disorder. In addition, since there is no study conducted in this field, our information in this area is limited to case reports. Although there is no consensus about the treatment of Persistent Genital Arousal Disorder in the psychiatric literature, there are some case reports about the use of pregabaline, clomipramine, duloxetine, clonazepam, varenicline, olanzapine, risperidone in addition to the case reports on treatment with hypnotherapy, pelvic floor physiotherapy and electroconvulsive therapy (ECT). In this case report, we aimed to present the detailed description of a successful treatment procedure with duloxetine in a forty two years old female patient diagnosed with Persistent Genital Arousal Disorder. She had been using various antidepressants, antipsychotics, anxiolytics and mood stabilizers for sixteen years with different psychiatric misdiagnoses like Bipolar Disorder, Obsessive Compulsive Disorder, Anxiety Disorder and Major Depressive Disorder and yet, had not sha