Psödodemans-depresyon, demanstan ayırdedilmesi güç olduğu halde antidepresanlarla başarıyla sağalülabilir. Bu iki tabloyu ayırdeden özgül bir marker veya laboratuvar testi yoktur. Öyküsünde affektif bir bozukluk bulunmadığı halde, geçirdiği aort kapak operasyonundan sekiz ay sonra haz alamama, uykusuzluk, kilo kaybı ve intihar düşünceleri olan 62 yaşındaki hastanın klinik tablosuna ağır bellek ve yönelim bozuklukları eşlik etmekteydi. Yapılan 99 mTc HMPAO SPECT incelemesinde genel olarak kortikal hipoperfüzyon, aynca sol inferior frontal ve posterior temporal kortekste fokal perfüzyon bozulması saptandı. Hastaya modifiye FAS sözcük üretme testi uygulandığında ise frontal aktivitede belirgin olarak artış saptandı. Bu bulguları pseudodemans depresyona ait ipucu olarak değerlendirildi ve amitriptillin lityum kombinasyonu ile tamamen düzelen hastanın yinelenen SPECT'i normal bulundu. Sonuçta, FAS sözcük üretme testinin psödodemans-depresyon ve demansın ayırıcı tanısında değeri olabileceği düşünüldü.

Pseudodementia-depression is difficult to dis­tinguish from dementia, but can be successfully treated with antidepressants. There is no spesific marker or laboratory test to differentiate these two clinical entities. We observed a 62 [year] old woman with a negative clinical history for affective dis­orders, who developed anhedonia, insomnia weight loss and suicidal ideations eight [month]s after an aortic valve replacement operation. This picture was accompanied by severe impairment of memory and orientation. Brain perfusion SPECT was per­formed with 99m Tc HMPAO.Cortical hipoperfu-sion and perfusion defect in the left inferior frontal and posterior temporal regions were observed. Modified FAS word-generation test was performed and significantly increased frontal activity was found. This finding was considered as a clue for pseudodementia-depression and the patients was treated with the combination of amitryptilline and lithium carbonate. Full recovery was noted in five [month]s. SPECT was repeated at the time of clinical recovery and found to be normal. In conclusion our patient may be a further example for the value of FAS word-generation test in diagnosis and follow up pseudodementia-depression cases.