Son yıllarda beyin kolesterol metabolizması ile
ilgili oldukça ciddi ilerlemeler kaydedilmiştir.
Yapılan hayvan çalışmalarında, santral sinir sisteminde,
farklı yerlerde kolesterol sentezinin daha
hızlı olduğu ve buralardaki miyelin ve hücre kolesterol
konsantrasyonunun da daha fazla olduğu
gösterilmiştir. Beyin hacim ve
kitle olarak erişkin seviyeye geldiğinde ve miyelinizasyon
tamamlandığında bu sentez hızı ani
olarak azalır ancak hiçbir zaman sıfırlanmaz.
Yetişkinlerde yapılan çalışmalarda gösterilmiştir ki,
kan dolaşımından beyne geçen sterol dengesi, yine
beyin tarafından kontrol altında olup, düzenlenir.
Plazmadan santral sinir sistemine giren az miktardaki
kolesterol ile birlikte beynin kendisi de sterol
sentez edebilir. Bu iki kaynaktan gelen kolesterol,
24-hidroksikolesterolün oluşumu ve atılımı ile dengelenir.
Bu madde ise sadece beyinde bulunan 24
hidroksilaz ile kataliz edilir.
Böylece insan santral sinir sisteminde kolesterol
döngüsü yaklaşık 0.09 mg/dakika/kilogram olup
bu vücudun diğer kısımlarına göre 120 kez daha
hızlıdır. Ancak bu
döngüyü değiştirebilecek çeşitli durumlar da vardır.
Bunlar, plazmada yüksek kolesterolün varlığı,
santral sinir sistemine girdiği bilinen statinler ve
kolesterolün santral sinir sisteminden atılımını kısmen
bloke eden 24 hidroksilazın yokluğu beyindeki
sterol döngüsünü değiştirebilir.
Beyin hücreleri arasındaki kolesterol döngüsü,
santral sinir sistemine giren sterol döngüsünden
çok daha geniş çaplıdır. Nöron hücresinin ve
miyelin dokusunun şekillenmesi sırasında, beyindeki
kolesterolün iç döngüsü santral sinir sisteminde
oluşan iki protein sistemi ile ilgilidir. Bunlar
düşük dansiteli lipoprotein reseptör ailesinin çeşitli
üyeleri ve apolipoprotein E'nin (APOE 3) isoformudur
. Yapılan çalışmalar
göstermiştir ki santral sinir sisteminin içindeki
APOE'nin miktarı, tipi ve beyne giren sterol miktarı
ile Alzheimer hastalığındaki (AH) nöritik plak formasyon
hızı arasında direkt bir ilişki vardır