Psikiyatrik belirtiler, primer mental bozuklukların
sonucu olabilecekleri gibi metabolik, enfeksiyöz
veya yapısal birtakım bozuklukların beynin
işlevlerini etkilemesi sonucunda da ortaya çıkabilirler.
Psikiyatrik belirtilerle başvuran hastanın
genel medikal ve nörolojik değerlendirmesinin tam
olarak yapılması gereklidir. Sıklıkla bu değerlendirme
beynin görüntülenmesini de içerir
Psikiyatri hastalarının ele alınmasında bir problem,
belirtilerin düşük özgüllüğü nedeniyle belirli bir
tanısal kategoriye konulan hastaların heterojen
yapıda olmasıdır. Bu sorunun bir çözümü, değişik
mental hastalıklara sahip kişilerin beyinlerinde
yapılan fizyolojik ve biyokimyasal ölçümlerin kullanılması
olabilir. Bu yaklaşım, hastalıkların daha
iyi anlaşılmasına ve daha iyi farmakolojik, psikolojik
tedaviler geliştirilmesine katkıda bulunabilir.
Nörogörüntüleme tekniklerinde elde edilen ilerlemeler
sayesinde bugün, normal bilişsel işlemler
sırasında veya psikiyatrik bozukluk durumlarında
beyinde oluşan spesifik kimyasal ve elektriksel
olayların analizi yapılabilmektedir. Moleküler ve
fizyolojik işlevlerin değerlendirilmesinde beyinde
meydana gelen değişikliklerin araştırılmasında
heyecan verici yeni ufuklar ortaya çıkmaktadır. Bu
çalışma alanı fonksiyonel nörogörüntüleme olarak
adlandırılmaktadır. Radyoaktif bileşikler kullanmayı
gerektiren PET (positron emission tomography)
ve SPECT (single photon emission computed
tomography) teknikleri, beyinde bilişsel işlemlerin
yerlerinin belirlenmesi ve nörotransmitterler ile
psikofarmakolojik ajanların bağlanma özelliklerinin
araştırılması için kullanılmaktadır.