Amaç: Bu çalışmada, psikiyatrik başvurusu bulunmayan bir grup denekte, disosyatif yaşantıların sıklığı ile çocukluk çağındaki kötüye kullanılma ve ihmal yaşantıları arasındaki ilişki olup olmadığı amaçlanmıştır. Yöntem: Dissosiyatif bozuklukları, saptamak amacıyla geliştirilen ve tarafımızdan İngilizce'den Türkçe'ye çevrilen biçiminin geçerli ve güvenilir olduğu gösterilen, 28 sorudan oluşan özbildirime dayalı Dissosiyatif Yaşantılar Ölçeği ("DES") ve çocukluk çağında (16 yaşından önce) geçirilen emosyonel fiziksel, cinsel travma; ihmal ve insest yaşantılarını sorgulayan bir anket formu herhangi bir psikiyatrik tedavi için başvurmayan 557 kişiye uygulandı. Bulgular: Çocukluktaki emosyonel fiziksel travma ve ihmal yaşantıları ile erişkinlikteki dissosiyatif yaşantı sıklığı arasında istatiksel açıdan anlamlı düzeyde korelasyon olduğu görüldü. Çocukluk çağında insest niteliğinde yaşantısı olan denekler olmayanlara oranla ortalama olarak daha yüksek DES puanı aldılar. Tartışma: Çalışmamızın bulguları dissosiyasyonun çocukluk çağı travmatik yaşantıları ile ilişkili olduğu yönündeki görüşleri desteklemektedir.