Nesne Psikoloji Dergisi; 2017;5(11):488-527
Suçsuzken Suçlu Olmak: Ceza Adalet Sisteminde Sahte İtiraf Olgusu Üzerine Bir Gözden Geçirme
A Demirdağ
Ankara Üniversitesi, Ankara
Bu derlemede, insanların işlemedikleri suçları çeşitli nedenlerle kabul etmesine
karşılık gelen sahte itiraf olgusu incelenmektedir. Kesin oranları tam olarak bilinmemekle
birlikte, sahte itirafların hem sanılandan hem de kanıtlanmış sahte itiraf vakalarının
gösterdiğinden daha yaygın oldukları tahmin edilmektedir. Güncel veriler sahte itirafların,
sonradan beraat kararı verilen haksız mahkumiyetlerle sonuçlanmış davaların yaklaşık dörtte
birinde rol oynadığını ve dolayısıyla haksız mahkumiyetlerin önemli nedenleri arasında yer
aldığını göstermektedir. Çalışmada, sahte itiraf alanyazını problemin psikolojik boyutunu
merkeze alan bir yaklaşımla ve çeşitli yönleriyle ele alınmıştır. İlk olarak, sahte itirafların
kuramsal çerçevesine ilişkin bilgi ve tartışmalar gözden geçirilmiştir. İkinci olarak, bu
olgunun varlığını ve yaygınlığını ortaya koyan veriler gözden geçirilmiş ve tartışılmıştır.
Üçüncü olarak, insanları sahte itirafta bulunmaya sevk eden bazı kişiler arası farklılıklar ile
çeşitli çevresel risk etmenleri ele alınmıştır. Son olarak, sahte itirafları önleme ve/veya
azaltmaya yönelik tedbirler, politika önerileri ve reform çağrıları gözden geçirilmiştir.
Guilty while Innocent: A Review on False Confession Phenomenon in the Criminal Justice System
This paper reviews the false confession phenomenon, which refers to innocent
suspects' detailed admissions to crimes they did not commit. The exact incidence rate of false
confessions in the criminal justice system is not known and is estimated to be far more than
what common sense and documented false confession cases so far would tell. Recent
evidence showed that false confessions play a causal role in about one fourth of all
exonerations, indicating that they are among the leading causes of wrongful convictions of
innocent suspects. In this study, the false confession literature was reviewed from various
aspects, with a particular focus on psychological dimensions of the problem. Specifically,
first, the conceptual framework of false confessions was described. Second, the data on the
presence and prevalence of false confessions were overviewed and discussed. Third, a number
of individual differences and situational risk factors that lead innocent people to confess to
crimes they did not commit were examined. Finally, measures, policy recommendations and
reform calls with regards to preventing and/or reducing false confessions were overviewed.