1981’de AIDS’in tanımlanmasından bu yana, yapılan çalışmalarda, AIDS tanısı konmuş kişilerin ruhsal tepkileri incelenmiş olmasına karşın, bu sürecin hasta yakınları üzerindeki etkilerine sınırlı ölçüde ve kuramsal düzeyde değinilmiştir. Daha çok hastane gözlemlerine dayanılarak, gerçekçi ve gerçekçi olmayan korkular ile sosyal etiketlenmenin önemi vurgulanmıştır. Sunulan olgu, kardeşine AIDS tanısı konan, 42 yaşında dinsel ve baskılı bir eğitim almış, yaşamı boyunca karşılaştığı birçok örseleyici olaya karşın hiç bir rahatsızlığı olmamış bir kadındır. Erkek kardeşinin AIDS tanısı konduktan kısa bir süre sonra ölmesi ve olayın medya tarafından geniş biçimde duyurulmasını izleyen günlerde hastada ağır sanrılı bozukluk tablosu ortaya çıkmıştır.

Psychological reactions of AIDS patients have been studied since AIDS was defined in 1981. The efects of AIDS on the relatives of the patients, however, were studied only in limited or tehoretical basis. The reports about the psychiatric aspects of AIDS depend o the hospital observations and on defining the importance of the rational and irrational fears and social stigmatization. The case is a 42- [year]-old-woman who had a strict and religious educational background. Although she had many traumatic life events, she stil didn’t show serious psychiatric disorder before her diagnosed as AIDS. She suffered a severe delusional disorder following the days when her brother died shortly after being diagnsed as AIDS and being pulbicized widely.