Mega sisterna magna (MCM), sisterna magnada genişleme ile birlikte yapısal olarak sağlam vermis ve serebellar hemisferler ile karakterize, posterior fossanın kistik bir malformasyonudur. MCM, izole olarak görülebileceği gibi aynı zamanda Dandy-Walker kompleksinin bir parçası olarak da saptanabilir. MCM ve psikiyatrik hastalıkların birlikteliği bildirilmiş olmasına rağmen, bu tanılar arasındaki olası patofizyolojik ilişki henüz yeterince vurgulanmamıştır. Bu yazıda, rastlantısal olarak izole MCM saptanan, geçmiş kötülük görme ve alınma sanrıları bulunan ve olası bir paylaşılmış psikotik bozukluğun ikincil olgusu durumundaki 36 yaşında bir erkek hasta bildirilmiştir. Folie a deux veya paylaşılmış psikotik bozukluk, yakın ilişki içinde bulunan iki bireyin etkilendiği görece nadir ruhsal bir durumdur. Bu klinik durumda, halen psikotik bir bozukluğu olan birincil hasta kendi sanrılarını sağlıklı -ikincil- bireye aktarır. Serebellar yapı anormalliklerinin psikotik bozuklukların patofizyolojisinde rol oynadığının öne sürülmesinden hareketle, olası bir paylaşılmış psikotik bozukluk olgusu sunularak serebellar nörogelişimsel anomalilerin psikoza yatkınlık oluşturan rolleri tartışılmış ve literatüre katkı sağlamak amaçlanmıştır

Mega cisterna magna (MCM) is a cystic malformation of the posterior fossa and characterized by enlarged cisterna magna with an intact vermis and cerebellar hemispheres. The lesion is frequently seen as isolated however it may also constitute a part of Dandy-Walker complex. The concurrence of MCM and psychiatric disorders has already been documented but the possible pathophysiological associations still remain elusive. We present a 36 years-old male patient with incidentally detected isolated MCM, who previously had persecutory and reference delusions as a possible non-index case of shared psychotic disorder. Shared psychotic disorder (folie a deux) is a relatively rare mental condition develops between two affected individuals in a close relationship. In this entity, the index patient already has a psychotic disorder and transmits delusional beliefs on a healthy -secondary- individual. It is firmly suggested that abnormalities of cerebellar structures could involve the pathophysiology of psychotic disorders and based on this fact, we aimed to contribute to the regarding literature with discussing the predisposing role of cerebellar neurodevelopmental abnormalities in psychosis with presenting a possible shared psychosis case.