Otizm spektrum bozuklukları çoğunlukla yaşam boyu süren nörogelişimsel bozukluklar grubudur. Bu tanıyı alan bireylerde otizmin temel belirtileri olan soayal- iletişimsel yetersizlik ve tekrarlayıcı davranışlara ek olarak pek çok davranışsal sorun ve ek psikiyatrik bozukluk görülmektedir. Bu ek durumular bireyin işlevselliğini, öğrenmesini, sosyal uyumunu ve yaşam kalitesini ciddi düzeyde bozmaktadır. Bu sebeple bu bireylerin takibinde ayrıntılı psikiyatrik inceleme yapılması çok önemlidir. Bu grupta en sık görülen psikiyatrik bozukluklar kaygı bozuklukları, depresif bozukluklar, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, uyku bozuklukları, beslenme bozuklukları, tik bozuklukları ve saldırganlık gibi belirtilerdir. Bunların yanı sıra ergenlikte yüksek işlev düzeyli bireylerde görülen intihar davranışları önem taşımaktadır. Ayrıca bazı çalışmalar bu grupta yeme bozuklukları, cinsel kimlik bozuklukları, bipolar bozukluk, katatoni ve psikotik bozuklukların varlığını da gündeme getirmiştir. Sonuç olarak otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin takibinde, eklenen psikiyatrik durumları tanımak ve etkin biçimde tedavi etmek hem bireyin hem bakım verenlerin yaşam kalitesini arttıracaktır.

Autism spectrum disorders are neurodevelopmental disorders that continues generally lifetime. These individuals have many additional behavioral problems and comorbid psychiatric disorders beside their social-communicational deficits and repetitive behaviours. These additional problems markedly interfere with the functionality, education, social adaptation and quality of life of the individual. Therefore it is vey important to make detailed psychiatric examination in these individuals during follow-up. The most common comorbid psychiatric disorders are anxiety disorders, depressive disorders, attention deficit/hyperactivity disorder, sleep disorders, feeding disorders, tic disorders and aggressive behaviors. Beside, suicidal behaviors come into question during adolescence in high functioning individuals. In addition, some studies point out the existence of eating disorders, gender identity disorders, bipolar disorder, psychotic disorders and catatonia in this group. In conclusion, detecting and treating effectively the new-onset comorbid psychiatric disorders during follow-up will improve the quality of life of both the individual and the caregivers.