Nöropsikiyatri Arşivi; 2015;52(2):117-123
Kraniyo-Servikal Arter Diseksiyonlu Hastalarda Ölümün Belirleyicileri Nelerdir?
Y Kaplan, Ö Kamışlı, S Altınayar, C Özcan
İnönü Universitesi, Malatya
Amaç: Kraniyo-servikal arter diseksiyonlu (KSAD) hastalarda ölümle ilişkili belirleyici faktörler az sayıdaki çalışmada bildirilmiştir. Bu çalışmada amacımız, KSAD ve alt tiplerinde hastane içi ölümle ilişkili belirleyici faktörleri araştırmaktır.
Yöntem: 2000-2013 tarihleri arasında kliniğimizde karotis arter diseksiyonu (KAD) veya vertebral arter diseksiyonu (VAD) tanısı alan 67 hasta retrospektif olarak gözden geçirildi. Yaş, cinsiyet, inme öncesi ve hastaneye yatış sırasında saptanan modifiye Rankin skoru, diseksiyonun klinik prezentasyonu, diseksiyonun lokalizasyonu, risk faktörleri ve tedaviler mortaliteyle ilişkili prognostik faktörler olarak değerlendirildi. Altmış yedi hastanın 12’si (%17,9) ölmüştü. Ölen hastaların 5’inde (%7,46) KAD, 7’sinde (%10,44) VAD vardı. KSAD ve alt grupları olan KAD ve VAD’lı yaşayan ve ölen hastalar prognostik karakteristikler yönünden karşılaştırıldı.
Bulgular: KSAD’lı ve bir alt grubu olan VAD’lı ölen hastalarda; 45 yaşın üstünde olmak, hastaneye yatış sırasındaki özürlülük, diseksiyonun inme ile prezentasyonu, diseksiyonun intrakranyal vertebral arterde olmasının mortaliteyle ilişkili bağımsız risk faktörleri olduğu saptandı. KAD’da ise sadece hastaneye yatış sırasındaki özürlülük mortaliteyle ilişkili bağımsız risk faktörüydü. Hipertansiyon ve hiperkolesterolemi, KSAD’lu hastalarda mortaliteyle ilişkili faktörlerdi.
Sonuç: Hem KAD hem de VAD’lı hastalarda yatış sırasındaki özürlülük, mortalite için belirleyici bir faktördü. KSAD’lı hastalarda inmenin başlangıçtaki ağırlığının kötü prognozla ilişkili olduğu bildirilmiş olmasına rağmen, KAD veya VAD’lı hastalarda doğrudan mortalite ile ilişkili olduğu tanımlanmamıştır.
What are the Predictors of Death in Patients With Cranio-Cervical ArteryDissection?
Introduction: Few studies have reported the predictive factors related to
mortality in patients with cranio-cervical artery dissections (CCAD). Our
aim was to investigate the predictors related to in-hospital mortality in
patients with CCAD and its subgroups.
Methods: Sixty-seven patients diagnosed with carotid artery dissection
(CAD) or vertebral artery dissection (VAD), admitted to our clinic
between 2000 and 2013, were retrospectively reviewed. Age,
gender, modified Rankin Scale scores (pre-stroke and at admission),
clinical presentation type, location of the dissection, risk factors, and
treatments were analyzed as mortality-related prognostic factors. Of
the 67 patients, 12 (17.9%) died, five (7.46%) with CAD and seven
(10.44%) with VAD. We compared the prognostic characteristics of the
surviving versus deceased patients with CCAD and in the subgroups
with CAD and VAD.
Results: Age above 45 years, severe disability at admission, presentation
with stroke, and intracranial VAD occurred more frequently in deceased
patients and were independent variables related to mortality in patients
with CCAD and its subgroup with VAD. Severe disability at admission
alone was related to mortality in patients with CAD. Hypertension and
hypercholesterolemia were independent variables related to mortality in
patients with CCAD.
Conclusion: Severe disability at admission was a mortality predictor in
both CAD and VAD. Although the initial severity of stroke is reportedly
related to poor outcomes in patients with CCAD, it has not previously
been directly identified as a predictor of mortality in patients with CAD
or VAD.