Nöropsikiyatri Arşivi; 2012;49(4):308-310
Obsesif-Kompulsif Bozukluk ile Giden Fahr Hastalığı Olgusu
İ Taymur, G Demiran, AE Sargın, MH Türkçapar
Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara
Ailesel idiopatik bazal ganglion kalsifikasyonu (Fahr hastalığı), bazal ganglionlar,
dentat nukleus ve sentrum semiovalede bilateral idiopatik kalsifikasyon birikimleri
olarak tanımlanmaktadır. Hastalık radyolojik, nörolojik, psikiyatrik ve kognitif
bulgular göstermektedir. Çoğunlukla otozomal dominant geçiş özelliği göstermekle
birilikte otozomal resesif geçiş de gösterebilmektedir. Bazal ganglion kalsifikasyonlu
çoğu olgunun asemptomatik olması, bu bozukluğun orijini ve patolojisi hakkındaki
bilgilerimizi sınırlamaktadır. Bu yazıda beş yıl önce ve ağırlıklı olarak obsesifkompulsif
belirtiler ile başlayan elli beş yaşındaki bir olgunun ayırıcı tanısı ve
nörogörüntüleme bulguları tartışılmaktadır. Literatürde tek başına şiddetli obsesifkompulsif
bozukluğun olduğu bir olguya rastlanılmamıştır. Biz bu olgunun ağırlıklı
olarak obsesif-kompulsif belirtiler içermesi nedeniyle literatüre ışık tutacağını
düşünmekteyiz.
A Case of Fahr's Disease Presenting with Obsessive-Compulsive Disorder
Familial idiopathic basal ganglion calcification (Fahr’s disease) is described as
bilateral idiopathic calcifications in basal ganglions, nucleus dentatus and centrum
semiovale. The disease presents itself with radiologic, neurologic, psychiatric and
cognitive findings. Although generally it is an autosomal dominantly transmitted
disorder, the transmission can also be autosomal recessive. Our knowledge on the
origin and pathology of this disease is limited due to the fact that most of the basal
ganglion calcification cases are asymptomatic. In this case report, the differential
diagnosis and the neuroimaging findings of a fifty-five-year-old patient, whose
complaints have started five years ago mainly with obsessive-compulsive findings,
are discussed. In the literature there is no case of Fahr’s disease presenting solely
with obsessive compulsive disorder. We think that this case report will cast a new
light to the literature.