Bipolar bozukluk manik, depresif, karma ataklar ve remisyon dönemleri ile karakterize bir hastalıktır. Nöroendokrin sistemdeki anormalliklerin bu hastalığın patofizyolojisinde önemli bir rol oynadıkları düşünülmektedir. Bu sistem içindeki hipotalamik-pitüiter-adrenal (HPA) ve hipotalamik-pituiter-tiroid (HPT) eksen hormonları en fazla araştırılmış olanlarıdır. Bu hastalıkta tespit edilmiş olan HPA eksenindeki aktivite artışı hastalığın biyolojik belirleyicisi olarak değerlendirilmektedir. Son zamanlarda oksitosinin de hastalığın patofizyolojisinde rolünün bulunabileceği ileri sürülmüştür. Bugün için bu hastalıkta mevcut tedavilerin özgünlüğünün düşük olması nedeniyle hormonlar gibi biyolojik sistemlerin anlaşılması hedef tedavilerin geliştirilmesi için önemli hale gelmiştir.

Bipolar disorder is characterized by manic, depressive and mixed attacks, and remissions. Abnormalities in the neuroendocrine system are thought to play a crucial role in the pathophisiology of bipolar disorder. Of the hormones, hypothalamic-pituitary-adrenal (HPA) axis and hypothalamic-pituitary thyroid (HPT) axis hormones have been mostly investigated. HPA axis hyperactivity is thought to be potential trait marker in bipolar disorder. Moreover, recently it has been suggested that oxytocin might also have a role in the pathophysiology of bipolar disorder. Currently, since present treatments seem to have a low specificity for bipolar disorder, further understanding the biological systems such as hormones will become crucial for developing more targeted interventions.