Sayın Editör, Topçular ve ark.’nın relapsing remitting multiple skleroz (RRMS) hastalarında yapmış oldukları çalışmayı ilgiyle okuduk (1). RRMS hastalarına Brief Repeatable Battery (BRB), Multiple Sclerosis Neuropsychological Questionnairre (MSNQ), Beck depresyon envanteri (BDI), Functional Assessment of MS (FAMS) yaşam kalitesi ölçeğini uygulamışlar. Bu çalışmada RRMS hastalarında %41,17’sinde (n=21) kognitif bozukluk saptamışlar. Çalışmanın dışlama kriterlerine baktığımızda RRMS dışı nedene bağlı kognitif disfonksiyon, bağımlılık, psikoz, ağır kişilik bozukluğu, kognitif yan etkili ilaç kullanımı, son 30 gün içinde atak veya steroid kullanımı olarak belirlenmiş. Bu çalışmanın metodolojisine baktığımızda vitamin B12 eksikliği ve hipotiroidinin dışlama kriterleri olarak değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Düşük serum vitamin B12 düzeyleri kognitif bozukluklarla ilişkili olduğu saptanmıştır (2). Multiple skleroz (MS) ve B12 vitamin eksikliği konusunda da uzun yıllardır birçok çalışma yapılmış ve MS hastalarında serum B12 vitamin eksikliğinin sık olduğu saptanmıştır (3,4,5,6). Koçer ve ark.’ları yaptığı çalışmada MS hastalarında %20 oranında vitamin B12 eksikliği görülürken, kontrol grubunda %3,3 oranında görüldüğünü saptamışlardır (7). Hipotiroidizm de kognitif bozukluğa sebep olmaktadır (8). Çalışmanın dışlama kriterlerindeki MS dışı nedene bağlı kognitif bozukluk ifadesi net olarak anlaşılmamıştır. Özellikle vitamin B12 eksikliğinin MS hastalarında sık görülmesi ve kognitif bozukluğa sebep olması sebebiyle Topçular ve ark.’nın yaptığı çalışmada kognitif bozukluğun sadece MS hastalığına bağlı olmayabileceğini vitamin B12 eksikliğine ve hipotiroidizme de bağlı olabileceğini okurları akılda tutmalarını öneriyoruz.