Major depresif bozukluk ve anksiyete bozuklukları klinikte sık olarak birlikte görülmektedir. Her iki hastalık belirtilerinin bazı alanlarda örtüşmesi bazen ayırıcı tanıda zorlanmaya neden olmaktadır. Her iki hastalık grubunda belirti kümelerinin yanı sıra etiyolojik nedenlerde de örtüşme olması (aile öyküsü, nörotransmiterler gibi) tedaviyi etkilemektedir. Eştanılı durumlar; işlevselliğin daha fazla bozulduğu, klinik tablonun daha şiddetli olduğu ve daha kötü tedavi yanıtının olması nedeni ile önemli bir sorundur. Eştanılı durumların tedavisinde antidepresan ilaç dozlarının daha yavaş arttırılması ve benzodiazepinlerin kısa süreli kullanımı önerilmiştir. Genel olarak eştanıda ilk tercih serotonin gerialım inhibitörleridir. Bunun yanında çeşitli psikoterapötik yaklaşımlar da kullanılmalıdır. Bu derlemede depresyon tanısı olan hastalarda eştanı olarak anksiyete bozukluğu olduğunda izlenecek tedavi yöntemleri gözden geçirilmiştir.

Major depressive disorder and anxiety disorders frequently co-occur in clinical practice. Overlapping of the symptoms of both diseases in some areas sometimes causes difficulty in the differential diagnosis. In both disease groups overlapping of etiologic factors (like family history, neurotransmitters) beside clusters of symptoms affects treatment. Comorbid conditions are an important problem because of more impaired functionality, more severe clinical picture and worse treatment response. Antidepressant doses in the treatment of comorbid disorders should be increased more slowly. Benzodiazepines should be used for short periods. In general, the first choice is serotonin reuptake inhibitors in comorbid condition. Besides, various psychotherapeutic approaches should also be used. In this review, treatment methods to be followed of the diagnosis of depression in patients with comorbid anxiety disorders were revised.