Amaç: Bu çalışma ile kadın ve erkeklerin, farklı aldatılma senaryolarında (homoseksüel ve heteroseksüel) yer alan sadakatsizlik biçimlerinden (cinsel ve duygusal) hangisini daha rahatsız edici buldukları ve bu durumda ortaya çıkan duygu türünün ne olduğunun (öfke, tiksinme, şaşkınlık, üzüntü ve kıskançlık) incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmada, 449 erkek ve 432 kadın olmak üzere toplam 881 katılımcı yer almıştır. Katılımcılar, heteroseksüel ya da homoseksüel sadakatsizliğe ilişkin senaryoların yer aldığı iki koşuldan birine tesadüfî olarak atanmış ve sunulan senaryo temelinde, katılımcılardan duygusal ya da cinsel aldatılma durumlarından hangisinin kendilerini daha çok rahatsız edeceğini belirtmeleri istenmiştir. Buna ek olarak, katılımcılardan, seçilen sadakatsizlik türüne bağlı olarak, en fazla hissedecekleri duyguyu belirtmeleri istenmiştir. Sunulan çalışmada, kategorik değişkenler arasındaki çok-yönlü etkileşimlerin incelenmesine olanak sağlayan açımlayıcı çok-yönlü frekans analizi kullanılmıştır. Bu yöntemle, aldatılmaya verilen tepkilere ilişkin dört kategorik değişkenin yer aldığı, hiyerarşik logaritmik doğrusal bir model geliştirilmiştir. Sonuçlar: Çalışma bulguları, aldatılmanın üremeyle sonuçlanma olasılığına bağlı olarak kadın ve erkek katılımcıların verdikleri tepkilerin farklılaştığını göstermiştir. Tartışma: Sunulan çalışmada farklı duygusal tepkilerin de hesaba katılması ile cinsel ve duygusal sadakatsizliğe verilen duygusal tepkinin kıskançlıkla sınırlı olmadığı bulunmuş, bulgular aldatılma sonrasında ortaya çıkabilecek tepkilerin yordanmasındaki önemi açısından tartışılmıştır.

Objective: The goal of the study was to investigate the role of heterosexual and homosexual infidelity scenarios by two infidelity types (sexual versus emotional) on emotional responses (anger, disgust, surprise, sad, and jealousy) of male and female participants. Methods: A total of 881 participants (449 males and 432 females) were assigned to one of two infidelity conditions formed by two scenarios as heterosexual and homosexual infidelity, and they were asked to indicate which infidelity type would make them more distressed, sexual or emotional. Also the participants were required to choose their predominant emotion that they would have felt by the type of infidelity they found more distressing. The data were analyzed by exploratory multi-way frequency analysis that allows examining the multi-way interactions among categorical variables of interest. By employing the analysis, a hierarchical log-linear model of infidelity driven responses for four categorical variables was produced. Results: Although, the results generally were consistent with the infidelity literature, additionally the present data indicated a sex difference in the responses to the scenario types as a function of whether the act of infidelity results in a progeny. Discussion: The results were discussed in the framework of the emotional responses which were counted in the present study along with jealousy, in terms of their motivational effects on behavioral outputs of type of infidelity faced.