Amaç: Bu çalışmanın amacı erkek eroin bağımlılarında kişilik boyutlarının dürtüsellik ile ilişkisini değerlendirmektir. Ayrıca depresyon ve anksiyetenin bu ilişki üzerindeki etkilerini kontrol etmek istedik. Yöntem: Katılımcılar ardışık olarak yatırılan ve yatarak tedavi gören erkek eroin bağımlıları (s=78) ve sağlıklı kontrollerden (s=63) oluşmaktaydı. Hastalar Barratt Dürtüsellik Ölçeği, versiyon 11, Mizaç ve Karakter Ölçeği ve Belirti Tarama Listesi ile değerlendirildi. Bulgular: Dürtüselliğin ve dürtüselliğin boyutlarının şiddeti eroin bağımlısı olan grupta sağlıklı kontrol grubuna göre daha yüksekti. Dürtüsellik ödül bağımlılığı, sebat etme, kendi kendini yönetme ve işbirliği yapma boyutları ile negatif korelasyon gösterirken, yenilik arayışı zarardan kaçınma, kendi kendini aşma, depresyon ve anksiyete ile pozitif korelasyon saptanmıştır. Düşük kendi kendini yönetme, sebat etme ve yüksek yenilik arayışı puanları yatarak tedavi gören erkek eroin bağımlılarında dürtüselliği belirlemiştir. Sonuç: Her ne kadar depresyon hem dikkatsel, hem de motor dürtüselliği belirlese de, dürtüselliğin alt boyutlarını belirleyen kişilik boyutları farklı bulunmuştur. Bu, eroin bağımlılarında dürtüsellik sorun olduğunda dürtüselliğin tipi ve kişilik boyutlarının değerlendirilmesi ve tedavinin buna göre şekillendirilmesi gerektiğini düşündürmektedir.

Objective: The aim of this study was to evaluate the relationship of personality dimensions with impulsivity among men with heroin dependence. Also we wanted to control the effect of depression and anxiety symptoms on this relationship. Methods: Participants were consecutively admitted male heroin dependent (n=78) inpatients and healthy controls (n=63). Patients were investigated with the Barratt Impulsiveness Scale, version 11, the Temperament and Character Inventory, and the Symptom Checklist-Revised. Results: Severity of impulsivity and dimensions of impulsivity were higher in heroin dependent inpatients than healthy controls. Impulsivity was negatively correlated with reward dependence, persistence, self-directedness, and cooperativeness, whereas positively correlated with novelty seeking, harm avoidance, self-transcendence, depression and anxiety. Low self-directedness, persistence and high novelty seeking scores predicted impulsivity in heroin dependent male inpatients. Conclusions: Although depression predicted both attentional and motor impulsiveness, personality dimensions that predict impulsivity dimensions differed. This may suggest that when impulsivity is the problem, types of impulsivity and personality dimensions must be evaluated and the treatment should be shaped accordingly for heroin dependents.