Nükleer Tıp yöntemleri kullanılarak nöropsikiyatrik bozukluklarda global ve bölgesel olarak beyin glukoz metabolizması, beyin kan akımı ve kan volümü, oksijen kullanımı, reseptör dağılımları ve aminoasit metabolizması kantitatif ve semikantitatif olarak değerlendirilebilir. BT ve MRG gibi anatomik detay veren görüntüleme yöntemlerinden farklı olarak, morfolojik bilginin yanı sıra fonksiyonel bilginin de elde edilebilmesi ve kantitasyon yapılabilmesi nükleer tıp yöntemlerinin en önemli üstünlüğüdür. Psikiyatrik bozuklukların önemli bir kısmında anatomik görüntüleme yöntemleri ile bir patoloji tespit edilemeyebilir veya nonspesifik değişiklikler saptanabilir. Hastalığın fizyopatolojisine bağlı olarak ortaya çıkan metabolik veya fonksiyonel değişiklikler nükleer tıp yöntemleri ile kolayca dökümante edilebilir ve zaman içindeki değişimleri takip edilebilir.