Depresyon özkıyımda en sık saptanan ruhsal bozukluktur. Özkıyım kurbanlarının yaklaşık %60’ında depresif bozukluklar bulunmaktadır ve major depresif bozuklukta özkıyım riski 20 kat artmaktadır. Major depresif bozuklukta yüksek özkıyım oranlarının azaltılması, büyük ölçüde öngörücü risk etmenlerinin anlaşılması ile mümkündür. Özkıyım davranışında nörobiyolojik çalışmalar serotonerjik sistem anormalliklerine odaklanmıştır. İkiz ve evlat edinme çalışmaları ve moleküler genetik araştırmaları özkıyımda genetik faktörlerin olabileceğini akla getirmektedir. Çalışmalar, lityum ve EKT tedavisinin major depresif bozuklukta özkıyım davranışını riskini azalttığını göstermiştir.

Depression is the most common mental disorder in completed suicide. Depressive disorders is present in approximately 60% of suicide victims and major depressive disorder is associated with a 20 fold increased risk of suicide. Reducing the high rates of suicide in major depressive disorder is possible with understanding of predictive risk factors. Studies of the neurobiology of suicidal behavior to date have focused on serotonergic system abnormalities. Twin and adoption studies and molecular genetic investigations suggest that there may be some genetic factors in suicide. Studies show that lithium treatment and electroconvulsive therapy reduces the risk of suicidal behaviour in major depressive disorder.