Hepinizin bildiği gibi, bugünkü modem tıp ilmi, hastalıkları tedavi etmek gayesini gütmekten çok, bunları husulünden önce bertaraf etmeğe, yani koruyucu hekimliğe önem vermektedir. Zira, yüzyıllardan beri görülmüştür ki, birçok hastalıklar bir kere meydana çıktıktan sonra - bilhassa salgın yapan hastalıklar - onlara karşı savunma imkânlarımız az olmakta veya bu imkânlarımız çabuk tükenmektedir, işte bu yüzden bugünkü hekimlikte «koruyucu tababet* teki gelişmeler her gün daha göze çarpar bir hal almaktadır. Bu koruyucu hekimliğin bir dalı meselâ Tüberkülozu alâkalandırmaktadır. Bu günkü Tıp, eskiden kadere terkedilmiş bulunan birçok kimseyi bu hastalıktan korumak ve dolayısiyle tedavi etmekle gurur duyabilir. Tüberküloz ve daha birçok sayısız hastalık için hakikat olan şey, husulü pek yakın görülmekte olan ruhî hastalık salgınları için de bir gerçek olmak yoluna girmektedir. Ruh sağlığı gayelerinden biri böyle ruhî hastalık salgınlarını vukuundan önce önlemektir. Bu maksatla, bu tıb şubesi faaliyet gösterebilmek için, genel tababete, psikiyatriye, yani ruhî tababete, psikolojiye, pedagojiye, sosyoloji ve bütün bu bilim dallarına bağlı birçok yardımcı ilimlerin sonuçlarına müracaat eder.
Ruh sağlığının ilk hedefi ruh hastalıklarına ve çeşitli psikolojik aykırılıklarla antisosyal reaksiyonlara yatak teşkil eden faktörlerin kaynaklarını - irsiyete, muhite, yapıya dayanan - ortadan kaldırmaktır.