Addicta: The Turkish Journal on Addictions; 2021;8(2):108-112
Uyuşturucu Kullanan Kadınlar: Madde Kullanım Modeli ve Nüks
S Bashirian, M Barati, Y Mohammadi, HG Zarnagh, S Bagheri
Hamadan University of Medical Sciences, Hamadan, Iran,
Giriş
Bağımlılık, kronik ve yinelenen bir hastalık olup, birçok kullanıcı tedaviden kısa bir süre sonra yeniden madde kullanmaya
başlamaktadır. Tedavi sürecindeki ve uyuşturucu madde bağımlılığı öncesindeki ve sonrasındaki riskler açısından bakıldığında cinsiyet önemli bir rol oynamaktadır. Kadınların bağımlılığa karşı hassasiyeti, tedavi ihtiyaçları ve nüks durumları erkeklerinde farklıdır.
Madde kullanım yoksunluğu yaşayan kadınlar erkeklerden daha rahatsızlık verici semptomlar gösterir. Sosyal bilişsel faktörler ve
tedaviye ait çıktılar arasındaki ilişki yazılı olarak kanıtlanmış olsa da özellikle madde kullanım bozuklukları için tedavi olan kişilerde
arka planda kalan özelliklerin etkisi bu kadar dile getirilmemektedir. Bu çalışmanın amacı, uyuşturucu madde kullanımında nüksün
ne kadar yaygın olduğunu belirlemek ve uyuşturucu madde bağımlısı kadınlarda ilgili faktörleri incelemektir.
Yöntemler
Bu kesitsel çalışma 2020 yılında, Sanandaj’daki bağımlılık tedavi kliniklerinde ayakta tedavi olan 200 kadın uyuşturucu madde kullanıcısı
üzerinden yürütülmüş olup, kolayda örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Veriler toplanırken araştırmacı tarafından hazırlanan anket
kullanılmış ve yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Söz konusu anket üç bölümden oluşmaktadır. Katılımcıların demografik özelliklerine
dair bilgiler edinmek için yaş (yıl cinsinden), medeni hal, eğitim seviyesi ve istihdam durumuna dair sorular sorulmuştur. Madde
kullanım öyküsü alınırken kullanılan maddenin türüne, maddenin ilk kullanıldığı yaşa (yıl cinsinden), uyuşturucu madde kullanma
yöntemine ve ailenin bağımlılık öyküsüne dair bilgiler alınmış; nüks öyküsü ise nüks zamanı ve davranış faktörleriyle (şiddet öyküsü,
çocukluk çağı cinsel istismar öyküsü, Adsız Narkotikler toplantılarına katılım) ilişkilendirilmiştir.
Çocuk istismarı değerlendirilirken Physical Abuse Questionnaire (SPAQ) kullanılmıştır. Şiddeti ölçmek ve değerlendirmek için ise
conflict tactics scale (CTS) faydalanılmıştır.
Veriler, bağımsız t-testi (independent t-test), Ki-kare testi (Chi-square) ve lojistik regresyondan (logistic regression) faydalanılarak
analiz edilmiştir.
Sonuç
Katılımcıların yaş ortalaması 37.75 ± 10.49 ve uyuşturucu maddeyi ilk kullandıkları yaş ortalaması 24.21 ± 8.96 olup, katılımcıların
%38’i uyuşturucuyu ilk defa 18 yaşından önce kullanmıştır. % 53.5’lik oranla en sık kullanılan uyuşturucu metamfetamin veya diğer
adıyla kristaldir. Tüketicilerin %61.5’i uyuşturucuyu sigara gibi içmekte, %28.5’i yutmakta, %10’u ise iğne ile enjekte etmektedir.
Ayrıca, kullanıcıların %38’i uyuşturucuyu ilk defa arkadaşlarıyla, %35.5’i ise eşleriyle birlikte denemiştir. Kadınların %76’sı ailelerinde
bağımlılık öyküsü olduğunu bildirmiştir. Uyuşturucu maddeye başlama yaşı ve ailedeki bağımlılık öyküsü, uyuşturucu bağımlılığının
nüksünde etkili olan faktörlerdir. Uyuşturucu madde kullanımına başlama yaşları açısından bakılacak olduğunda, her 10 yıllık
gecikme, nüksü 0.182 oranında azaltmaktadır (OR, 0.182; %95 CI, 0.034 - 0.974). Ailesinde bağımlılık öyküsü bulunan kadınlarda
nüks ihtimali, bağımlılık öyküsü bulunmayan kadınlara kıyasla daha yüksektir (OR, 4.38; %95 CI, 1.82 - 15.21). Davranışsal faktörler
açısından bakıldığında uyuşturucuyu bıraktıktan bir süre sonra nüks yaşayan ve yaşamayan kişiler arasında Adsız Narkotikler (NA)
toplantılarına katılım, kullanılan uyuşturucu maddenin türü, çocukluk döneminde cinsel istismar öyküsü ve fiziksel şiddet deneyimi
gibi değişkenler açısından önemli bir fark olduğu görülmüştür.
Adsız Narkotikler (NA) toplantılarına katılan kadınlarda bağımlılığın nüks etme riski diğerlerine kıyasla 0.09 daha azdır (OR, 0.090;
%95 CI, 0.033 - 247). Çocukluk dönemi cinsel istismar (OR, 3.02; %95 CI, 1.280 - 8.071) ve şiddet öyküsü (OR, 3.43; %95 CI, 1.292 - 9.137),
kadınlarda nüks riskini artırmaktadır (p ≤ 0,05). Modern ve endüstriyel uyuşturucu madde kullanımı, geleneksel uyuşturucu maddelere kıyasla nüks riskini artırmaktadır (OR, 6.68; %95 CI, 1.78 – 24.98).
Tartışma
Bu çalışmada nüks oranı yüksek olup, katılımcıların büyük bir kısmı (%38.5) uyuşturucu maddeyi bıraktıktan sonra bir yıldan kısa
bir süre içinde nüks yaşamıştır. Bu çalışmada elde edilen sonuçlar, Thomas McLellan tarafından yapılan çalışmanın sonuçlarından
daha yüksektir. Bunun nedeni, uyuşturucu madde kullanım şeklindeki değişiklikler ve çalışmaya dahil olan katılımcıların kültürel
farklılıkları olabilir. Danışmanlık ve nüks önleme hizmetleri, bağımlılıktan başarılı bir şekilde kurtulma sürecinin ayrılmaz parçalarıdır.
Bu çalışma, diğer makalelere benzer şekilde madde kullanmaya başlama yaşının düşük olduğunu göstermekte, bu da gençlerin madde
kullanımına karşı ne kadar hassas bir konumda olduğuna işaret etmektedir. Bu bulgu, kadınların uyuşturucu madde kullanmaya
başlama yaşındaki düşüşü onaylar niteliktedir. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre uyuşturucu madde kullanmaya başlama yaşı
nükse etki eden faktörlerden biri olup, bu sonuç Eslami ve arkadaşlarının elde ettiği sonuçlarla uyumludur. Erken yaşta uyuşturucuya
başlamak, kadınların geçmişte riskli durumlarla karşılaştığını ve istismara uğradığını, dolayısıyla özgüvenlerinin azaldığını ve riskli
durumlarla başa çıkmakta zorluk çektiklerini gösteriyor olabilir. Bu açıdan bakıldığında, kadınlara riskli durumlarla başa çıkma
becerilerini öğretmek, savunmasızlıklarını azaltmak açısından faydalı olabilir.
Bu çalışmada çocukluk dönemi cinsel istismar ve fiziksel şiddet öyküsü oranı nispeten yüksektir. Diğer benzer çalışmalarda madde
kullanım bozukluğu olan kadınlarda yüksek oranda şiddet görülmüştür. Yapılan çalışmalar, kadınların fiziksel ve cinsel istismarının
tedaviden olumsuz sonuç alma ve nüks ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu açıdan bakılacak olduğunda, şiddetin ve madde kullanımının
bir arada bulunması, terapistler tarafından ele alınması gereken önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Çalışmamızdan elde edilen sonuçlar, diğer çalışmalara benzer şekilde, ailedeki bağımlılık öyküsü ve madde kullanımın nüks etmesi
arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, kadınlara yardımcı olmak için tedavi sonrası iyileştirme ağlarının oluşturulması
amacıyla planlama yapılması gerekmektedir.
Adsız Narkotikler (NA) toplantılarına katılmamak da madde kullanım bozukluklarının tedavisi ile ilgili bir diğer faktör olup, İranlı
kadınların madde kullanımını bırakması önündeki engellere odaklanan çalışmada da ele alınmaktadır. Bu açıdan bakılacak olduğunda,
madde kullanımının sürdürülebilir şekilde bırakılması için bağımlı kadınların Adsız Narkotikler (NA) toplantılarına katılımları teşvik
edilmelidir.
Elde edilen sonuçlar bağlamsal, davranış ile ilgili ve demografik faktörlerin kadınlarda uyuşturucu madde kullanımının nüks etmesi
üzerinde etkili olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, bu çalışmadan elde edilen sonuçlara dayanarak çeşitli müdahaleler tasarlayıp
uygulamak, kadınlarda nüksün önlenmesinde etkili olabilir.
Women who Use Drugs: Pattern of Substance Use and Relapse
Addiction is a chronic and recurrent disease, and many people return to substance abuse shortly after treatment. This study aimed to determine the prevalence of drug abuse relapse and to investigate its related factors among addicted women. This cross-sectional study was performed in 2020 on 200 women who used drugs, and who were seeking treatment in the outpatient addiction treatment centers in Sanandaj. The participants were selected by the convenience sampling method. Data were collected using a researcher-made questionnaire through face-to-face interviews, and analyzed by independent t-test, chi-square, and logistic regression procedures. The mean age of the respondents was 37.75 ± 10.49, and the mean age at the first drug use was 24.21 ± 8.96 years. Age at first use, family history of addiction, type of drug used, attendance at the meetings of the Narcotics Anonymous Association (NA), history of childhood sexual abuse, and experience of physical violence were among the factors influencing the relapse of substance abuse in women (p < .05). The results show that contextual, behavioral, and demographic factors affect the relapse of drug use in women. Therefore, designing and implementing interventions based on the results of the present study can be effective in preventing relapse in women.