Amaç: Günümüzde internet ve sosyal medya yaşamlarımızın inkâr edilemez parçalarıdır. Sosyal medyanın belli avantajları olmasına rağmen, bazı bireyler akademik bağlamda ve/veya iş bağlamlarında işlevsizlikle ilişkili olan Sosyal Medya Bağımlılığı (SMB) geliştirmeye ve bu bağımlılıktan zarar görmeye başlamıştır. SMB’nin sonuçlarının görece daha fazla araştırılmış olmasına karşılık, öncülleri henüz yeterince çalışılmamış bir konudur. Bu çalışmanın amacı güvenli, korkulu ve saplantılı bağlanma stillerinin SMB üzerindeki etkilerini ve bağlanma stillerinin SMB ile ilişkilerinde öz saygının aracı rolünü araştırmaktır. Yöntem: Veri SMB Ölçeği, İlişkiler Anketi ve Rosenberg Öz Saygı Ölçeğini içeren anket paketini tamamlamaya gönüllü olmuş 455 üniversite öğrencisinden (300 kadın, 155 erkek) toplanmıştır. Bulgular: Veri, Yapısal Eşitlik Modellemesi (YEM) ve düzenleyicili çoklu regresyon analizleri kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular saplantılı ve korkulu bağlanma stillerinin SMB üzerinde doğrudan, anlamlı ve pozitif etkileri olduğunu göstermiştir. Öz saygının, saplantılı bağlanma stili ve SMB ilişkisinde kısmi aracı rol oynadığı; güvenli bağlanma ve SMB arasındaki ilişkide ise tam aracı rol oynadığı bulunmuştur. Ek olarak, açımlayıcı analizler öz saygı ve SMB arasındaki ilişkide cinsiyetin düzenleyici rol oynadığını göstermiştir. Sonuç: Bu çalışmanın bulguları, üniversite öğrencileri arasında korkulu ve saplantılı bağlanma stillerinin SMB için risk faktörleri olabileceğini göstermiştir. Diğer yandan, güvenli bağlanma stili ve yüksek seviyede öz saygı SMB için koruyucu faktörler olabilmektedir.

Objective: In the present time, internet and social media have become indispensable parts of our lives. Apart from the advantages of social media, some individuals have begun to suffer from Social Media Addiction (SMA) which is associated with dysfunctions in academic and/or work domains. Although outcomes of SMA have been relatively widely investigated, its predictive factors have not been studied extensively yet. The aim of the present study was to investigate the effects of secure, fearful, and preoccupied attachment styles on SMA and the mediating role of self-esteem in the links between attachment styles and SMA. Method: Data were collected from 455 university students (300 females, 155 males) who volunteered to complete the survey package that included SMA Scale, Relationships Questionnaire, and Rosenberg Self-Esteem Scale. Results: The data were analyzed using Structural Equation Modeling and moderated multiple regression. The results revealed that preoccupied and fearful attachment had significant positive direct effects on SMA. While the link of preoccupied attachment with SMA was partially mediated, the relationship between secure attachment and SMA was fully mediated by selfesteem. In addition, exploratory analyses revealed that gender moderated the relationship between self-esteem and SMA. Conclusion: The findings of this study suggest that fearful attachment and preoccupied attachment can be risk factors for SMA among university students. On the other hand, being securely attached and having high self-esteem can be protective factors for SMA