Anadolu Psikiyatri Dergisi; 2020;21(1):93-100
Çocukluk çağında başlayan kekemelikte düzelmenin öngördürücüleri
T Yüksel, R Alaca, E İzer
Dicle Üniversitesi, Diyarbakır
Amaç: Çalışmamızda, kekemelik yakınmasıyla kliniğimize getirilen ve izlenen bireylerden düzelme olan ve olmayan
bireylerin sosyodemografik ve klinik özelliklerini incelenmesi ve kekemelikte düzelmenin öngördürücülerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya 2-17 yaşları arasındaki 287 adet kekemelik hastası alındı. İyileşen ve
iyileşmeyen kekemelerin sosyodemografik ve klinik özellikleri analiz edildi. Sonuç: Toplam 287 hastanın 225’i
erkekti. Olguların 58’inde düzelme saptandı. Olgular düzelme olan ve olmayanlar şeklinde iki gruba ayrıldı. Düzelme
olan grupta erkek oranı daha yğksek, kardeş sayısı daha az, ortalama toplam kekemelik süresi daha kısaydı, çocukların hem annelerinin hem de babalarının toplam eğitim süresi daha fazlaydı, kekemeliğe yüz ve uzuv hareketlerinin
eşlik etme oranı daha azdı, kaçınma davranışı görülme oranı daha düşüktü. Düzelme gösteren ve kekemeliği sebat
eden gruplar arasında diğer sosyodemografik ve klinik özellikler bakımından anlamlı fark yoktu. Erkek cinsiyet,
kekemeliğin süresi, konuşma terapisi görmesi, stres etkeninin olması, babanın eğitim süresi ve kekemeliğe yüz
mimiklerinin eşlik etmesini kekemelikte iyileşme ile bağımsız olarak ilişkili bulduk. Tartışma: Çalışmamızda hasta
yaşını, erkek cinsiyeti, toplam kekemelik süresini, terapi almayı, stresör bulunmasını, babanın eğitim süresini, ve
kekemeliğe yüz mimiklerinin eşlik etmesini kekemeliğin düzelmesiyle bağımsız olarak ilişkili bulduk. Bulgularımız,
kekemelikte iyileşmeyi belirleyen etkenlerle ilgili bilgiler sağlamaktadır. Bununla beraber daha uzun süreli izleme
çalışmalarına gerek duyulmaktadır. (Anadolu Psikiyatri Derg 2020; 21(1):93-100)
Predictors of recovery in childhood stuttering
Objective: In this study, we aimed to investigate the sociodemographic and clinical characteristics of the individuals
who applied to our clinic with the complaint of stuttering and who had improved and persisted from the individuals
followed and determined the predictors of improvement in stuttering. Method: The study included 287 stutters
between the ages of 2-to-17 years. Sociodemographical and clinical characteristics of recovered and persisted stutters were analyzed. Results: 225 stutters were male. Recovery occurred in 58 of the cases during follow-up. Male
gender proportion was higher in the recovery group. Recovery group had less sibling count, shorter duration of
stuttering, longer duration of parental education, lower rate of accompanying facial mimics and limb movements,
and a lower incidence of speech avoidance behaviors. There was no significant difference in other sociodemographic and clinical characteristics between the recovered and persistent stutters. Male gender, shorter stuttering
duration, receiving speech therapy, absence of stress factors, longer duration of paternal education, the absence
of facial mimics accompanying stuttering and late onset of age were independently associated with recovery from
childhood stuttering. Conclusion: The present study suggests that gender, stuttering duration, speech therapy,
stress factors, paternal education and accompanying facial mimics are independently associated with recovery from
childhood stuttering. Our findings provide information about the factors that determine the improvement of stuttering.
However, longer follow-up studies are needed. (Anatolian Journal of Psychiatry 2019; 2020; 21(1):93-100)