Hemşireler sağlık bakımı veren meslek üyeleri arasında iş ortamından kaynaklanan stresörler yönünden en riskli gruptur. Hemşireler sıklıkla iş stresi yaşamakta, iş ortamında psikolojik şiddete maruz kalmakta, ikincil travmatik stres ve tükenmişlik yaşamaktadırlar. Hemşirelerin yaşadıkları bu sıkıntılar hemşirelerin fiziksel, ruhsal ve sosyal sağlıklarını olumsuz etkilemektedir. Hemşireler arasında anksiyete, depresyon ve post travmatik stres belirtileri yaygın görülmektedir. Ruhsal sıkıntılar hemşirelerin verimliliğini azaltmakta, bunun sonucunda hem hasta bakım kalitesi hem de kurumlar olumsuz etkilenmektedir. Hemşirelerin ruh sağlığının korunması ve güçlendirilmesinde başetme becerileri, sosyal destek ve psikolojik dayanıklılık kavramları öne çıkmaktadır. Hemşirelerin ruh sağlığının hem bireysel hem de kurumsal yöntemlerle güçlendirilmesine gereksinim duyulmaktadır.

Among the professionals providing health care, nurses are at the highest risk in terms of stressors caused by the work environment. Nurses often suffer from work stress, secondary traumatic stress and burnout. Nurses are also exposed to psychological violence in the workplace. These difficulties suffered by nurses affect their physical, mental and social health adversely. Symptoms of anxiety, depression and post-traumatic stress are common among nurses. Mental distress reduces nurses' efficiency, and thus both the quality of patient care and institutions they work in are adversely affected. In the protection and strengthening of nurses' mental health, concept such as coping skills, social support and resilience come to the fore. Therefore, nurses' mental health should be strengthened by both the individual and institutional approaches.