Düşünen Adam: Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi; 2016;29(1):67-75
Bipolar Bozukluk Tanılı Hastalarda Üreme ve Cinsel İşlevler: Uzmanlaşmış Bir Duygudurum Bozuklukları Kliniği Verileri
E Aldemir, F Akdeniz, S Işıklı, NK Bilen, S Vahip
Ege Üniversitesi, İzmir
Bipolar bozukluk tanılı hastalarda üreme ve cinsel işlevler: Uzmanlaşmış bir
duygudurum bozuklukları kliniği verileri
Amaç:Bu çalışmanın amacı, bir duygudurum bozuklukları kliniğinde izlenmekte olan bipolar hastalarda üreme
özellikleri ve cinsel işlevleri araştırmak, psikotrop kullanımı ile olası ilişkiyi belirlemek ve cinsiyetler arası farkları
incelemektir.
Yöntem:Ege Üniversitesi Affektif Hastalıklar Birimi’nde izlenen DSM-IV’e göre bipolar bozukluk tanılı toplam
193 hasta (100 erkek, 93 kadın) çalışmaya dahil edildi. Yapılan değerlendirmede hastaların üreme özellikleri
sorgulandı. Cinsel işlevler, erkeklerde Ereksiyon İşlevi Uluslararası Değerlendirme Formu, kadınlarda Arizona
Cinsel Yaşantılar Ölçeği kullanılarak değerlendirildi.
Bulgular:Kadın ve erkek hastalar arasında yaş, evlilik süresi, hastalık süresi, duygudurum dengeleyici (DD) ve
antipsikotik (AP) ilaç kullanımı süresi ve AP kullanım dozu açısından anlamlı fark yoktu. Erkeklerde pubarş yaşı
13.8±1.2, kadınlarda menarş yaşı 13.2±1.3’tü. Halihazırda adet düzensizliği kadınların %15.1’inde (n=14) mevcuttu.
Yaşam boyu adet düzensizliği yaygınlığı %38.7 (n=36) idi. Aktif cinsel yaşantısı olan hastaların %60.4’ü (n=67)
etkin bir doğum kontrol yöntemi kullanıyordu. Kadın hastaların %31.7’sinde (n=26) cinsel işlev bozukluğu, erkek
hastaların %52’sinde (n=39) erektil işlev bozukluğu saptandı. Her iki cinsiyette cinsel işlev bozukluğu açısından
DD ve AP kullanımı olan gruplar arasında anlamlı farklılaşma saptanmadı.
Sonuç:Kesitsel desendeki bu çalışmada, göreli büyük bir bipolar örneklem grubunda, hastaların üreme ve
cinsel işlevler açısından, hastalık ve ilaç tedavisinden sanıldığı kadar yaygın etkilenmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Ancak ileriye dönük ve kontrollü çalışmalarla bu bulguların desteklenmesi gerekmektedir
Reproductive and sexual functions in bipolar patients: data from a specialized mood disorder clinic
Reproductive and sexual functions in bipolar patients: data from a specialized mood
disorder clinic
Objective:The objective of this study is to investigate the reproductive characteristics and sexual functions
in bipolar patients monitored in a specialized mood disorder clinic, identify their potential relationship with
the use of psychotropics, and investigate gender differences.
Method:The study included 193 patients (100 men, 93 women) with a DSM-IV diagnosis of bipolar disorder
being followed at Ege University Affective Disorders Outpatient Unit. Reproductive characteristics of the
patients were examined at the evaluation. Sexual dysfunctions were evaluated using the International
Index of Erectile Function in men and Arizona Sexual Experience Scale in women.
Results:There was no significant difference between men and women regarding age, duration of marriage,
duration of illness, duration of mood stabilizer and antipsychotic drugs use and dosage of antipsychotic drugs.
Age at pubarche in men was 13.8±1.2 years, age at menarche in women was 13.2±1.3 years. Current menstrual
cycle irregularities were found in 15.1% (n=14) of women. Prevalence of lifetime menstrual irregularities was
38.7% (n=36). 60.4% (n=67) of patients having an active sexual life were using an effective contraception
method. 31.7% (n=26) of female patients had sexual dysfunction whilst 52% (n=39) of male patients had
erectile dysfunction. In both men and women, no significant difference was found between groups using
mood stabilizers and antipsychotic drugs in terms of sexual dysfunction. There was no correlation between
sexual function scores and usage and duration of mood stabilizers and antipsychotic drugs in either sex.
Conclusions:This cross-sectional study with a relatively large bipolar sample group concluded that the patients’
reproductive and sexual functions were not as much affected by bipolar disorder and psychotropic drug use as
had been assumed. However, these results should be supported with prospective and controlled trials