Amaç: Sağlık durumundaki değişimler ve psikopatoloji bazı kişilik özelliklerinin değişmesine neden olabilir. Bu çalışmanın amacı, elektif koşullarda ilk kez tanısal koroner anjiyografi yapılan hastalarda, anjiyografiden önce ve sonra anksiyete, depresyon düzeylerindeki ve majör kişilik özelliklerindeki değişimleri araştırmaktır. Yöntem: Göğüs ağrısı nedeniyle kardiyoloji polikliniğine başvuran ve elektif tanısal koroner anjiyografi endikasyonu konulan ve çalışma koşullarına uyan 34 erkek ve 22 kadın hasta çalışmaya alınmıştır. Bu hastalara koroner anjiyografi yapılmadan hemen önce ve iki hafta sonra Hastane Anksiyete Depresyon Ölçeği (HADÖ) ve Eysenck Kişilik Ölçeği-gözden geçirilmiş kısa formu (EPQ-RSF) verilmiştir. Elde edilen anjiyografi öncesinde ve anjiografi sonrasındaki istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır. Bulgular: Çalışmaya alınan 34 erkek, 22 kadın toplam 56 hastadan 26’sında koroner anjiografi sonucunda tedavi gerektiren bir patoloji saptanmamışken, 30 hastada koroner arter hastalığı saptanmıştır. Koroner anjiyografiden hemen önce verilen ölçeklerde patoloji saptanmayan 26 hastada HADS anksiyete alt ölçeği puanları ve EPQ-RSF nevrotisizm alt ölçeği puanları koroner patoloji saptanan 30 hastaya göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. EPQ-RSF dışa dönüklük alt ölçeği puanları ise koroner patolojili hastalarda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. Koroner anjiyografiden iki hafta sonra verilen ölçeklerde ise, patoloji saptanmayan 26 hastada EPQ-RSF dışa dönüklük alt ölçek puanları istatistiksel olarak daha yüksek bulunurken, patoloji saptanan 30 hastada HADS anksiyete ve depresyon alt ölçek puanları ile EPQ-RSF nevrotisizm alt ölçek puanları istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Sonuç: Elde edilen sonuçlar koroner anjiyografi yapılan hastalardan önemli bir kısmının aslında psikofizyolojik kökenli psikopatolojilerden oluştuğunu göstermektedir. Ayrıca bu çalışma, insanların sağlık durumlarındaki bozulmayı öğrendiklerinde anksiyete, depresyon gibi psikiyatrik bozuklukların arttığını ve birlikte nevrotik kişilik özelliklerinin ortaya çıktığını gösteren bir çalışmadır.

Objective: Changes in health status and psychopathology can cause alterations in some personality traits. The aim of this study is to search the change of major personality characteristics, anxiety and depression levels before and after coronary angiography application in the patients who were undergone elective diagnostic coronary angiography first time in their life. Methods: Thirty four male and 22 female who admitted to cardiology policlinic due to chest pain and in whom elective diagnostic coronary angiography was indicated were included in the study. To these patients, Hospital Anxiety and Depression Scale (HADS) and Eysenck Personality Questionnaire-Revised Short Form (EPQ-RSF) were applied just before and two weeks after the coronary angiography test. Obtained data in points before and after angiography were compared statistically. Results: Fifty six patients were included, 22 of them were female. 26 of all didn’t have any pathology which necessitated medical treatment while 30 patients were diagnosed to have coronary artery disease (CAD). The pre-angiography points of the patients without coronary artery disease (n=26) from HADS anxiety subquestionnaire and EPQ-RSF neuroticism subquestionnaire were found to be statistically higher than those of the patients with coronary artery disease (n=30) while points from EPQ-RSF extraversion sub questionnaire were statistically higher in patients with CAD. In respect to the questionnaire given two weeks after coronary angiography; EPQ-RSF extraversion sub questionnaire points of the patients without CAD were statistically higher while HADS anxiety subquestionnaire and EPQ-RSF neuroticism subquestionnaire points of the patients with CAD were found to be statistically higher compared to the other group. Conclusion: According to the results obtained, the complaints of significant number of patients undergone coronary angiography were composed of psychosomatically originated psychopathologies in reality. And also this study showed that psychiatric disorders such as anxiety and depression increased together with appearance of neurotic personality traits when the people learned impairment in their health status