Kadınlar erkeklere göre çok daha karmaşık bir endokrin sisteme sahiptirler. Yaşamlarında ortaya çıkan psikiyatrik tablolar bu sistemdeki aksama ve değişikliklerle de yakından ilişkilendirilmiştir. Hormonların döngüsel salgılanmasının hem olumlu hem de olumsuz anlamda birçok psikiyatrik hastalığın etyolojisinde etkili olduğu düşünülmektedir. Erken veya geç menarşın da bir çok psikiyatrik iz düşümü mevcuttur. Premenstrüel, postnatal ve klimakterik depresyonları kapsayan ''Doğurganlık Depresyonu'' terimi, hormonların kadınların yaşamındaki etkilerinin süreğenliği ve değişkenliği açısından aydınlatıcıdır. Düzensiz bir hormonal sisteme sahip olmak psikiyatrik tedavilerin yanıtları açısından da belirleyici olurken tedavi amacı ile verilen antiepileptik veya antipsikotiklerin de menstrual düzensizlikler ile anovulasyon ve hiperandrojenizm ile tanımlanan polikistik over sendromuna yolaçabileceği bilinmelidir. Endokrin sistemin aydınlatılması sadece kadın ruh sağlığı etyolojisi açısından değil aynı zamanda tedavi yanıtı ve yaşam kalitesini de arttırmak açısından yeni bakış açıları kazandırma adına önem arz etmektedir.

Women have more complex endocrine system versus men in all through their lives. The cyclical flux of hormones is admitted as the triggering factor both in negative and positive way in the ethiology of many psychiatric diseases. Having an early or late onset menarche seem to be responsible for many psychiatric projections. ''Repruductive Depression'' so called to enclose premenstrual, postnatal and climacteric ones outlines the long term effect of homones on women's lives. Even an irregular hormone system can be decisive to clinical response to psychiatric medication whereas some medications used to treat bipolar disorder or schizophrenia, like anti-epileptic drugs or antipsychotics can cause menstrual abnormalities and polycystic ovary syndrome characterized by chronic anovulation and hyperandrogenism. Enlightening endocrine system seems to be vital in order to understand the women's mental health, not only to understand the ethiology but also opening new gates to improve treatment response and a better quality of life.